GEBELİK NEDİR?
Gebelik, kadın üreme hücresinin (yumurta) erkek üreme hücresi (sperm) tarafından döllenmesi ile meydana gelen bir fizyolojik olaydır. Gebelik, doğurganlık çağındaki kadınlar için çok sayıda fizyolojik değişiklikleri içeren doğal bir süreçtir. Bu süreçte anne ve bebek sağlığını etkileyen birçok etmenin (annenin yaşı, gebelik sayısı/çoğul gebelikler, son iki gebelik arasındaki süre, kronik hastalıklar, ilaç kullanımı, genetik yapı gibi) içinde en önemlisi dengeli ve düzenli beslenmedir. Gebelikte beslenme nasıl olur bilmek için yazımızı okumaya devam edin.
GEBELİKTE BESLENME NEDEN ÖNEMLİDİR?
Gebelik anne ve bebekteki doku artışına bağlı olarak, enerji ve besin ögeleri gereksinimlerinin arttığı, fizyolojik değişiklikleri içeren anabolik bir dönemdir. Gebe kadının beslenmesi ve bebeğin büyüme, gelişimi arasında önemli ilişki bulunmaktadır. Bebeğin bedensel ve zihinsel olarak gelişmesi annenin gebelikte yeterli ve dengeli beslenmesine bağlıdır.
Gebelik döneminde yetersiz ve dengesiz beslenme ile birlikte, ölü doğumlar, erken doğum (prematüre), intrauterin büyüme geriliği (IUBG), düşük doğum ağırlıklı bebeklerin dünyaya gelme riski artar. Gebelikte egzersizin sağlıklı bir gebelik için büyük önemi vardı.
Gebe bir kadın, gebeliği sürecinde;
- Annenin fizyolojik enerji ve besin ögelerini karşılamak,
- Besin ögelerinin yedeğini dengede tutmak,
- Bebeğin büyüme ve gelişimini sağlamak,
- Gebelik sonrası döneme hazırlık, emziklilik döneminde süt salınımına destek sağlamak için yeterli ve dengeli beslenmelidir.
GEBELİKTE AĞIRLIK KAZANIMI NASIL OLMALIDIR?
Gebe kadının vücudundaki değişikliklere uyum sağlaması için ağırlık kazanımı önemlidir. Bebeğin ağırlığının yanı sıra, artan kan hacmi, büyüyen göğüsler, plasenta ve amniyotik sıvı annenin ağırlık artışına katkıda bulunmaktadır. Sağlıklı yetişkin kadınlar için gebelik süresince normal ağırlık kazanımı 10-14 kg ( ayda 1-1.5 kg) arasındadır.
Gebeliğin başlangıcında şişman olan kadının fazla ağırlık kazanmasına gerek yoktur. Aşırı şişmanlık doğum zorluğuna neden olabilir. Yaşı küçük (18 yaş altı) ve fiziksel uğraşısı çok olan gebelerde; gebelik başlangıcında zayıf olan kadında bebeğin beslemesinde güçlük olabilir. Bu gebelerin 14-16 kg ağırlık kazanmaları istenir. Böylece genç yaşta gebe kalan kadın bir taraftan kendi, diğer taraftan da bebeğin büyümesini sürdürürken, vücudundaki besin öğeleri depolarını dengede tutmalıdır.
Gebe bir kadının gebelik boyunca alması gereken ağırlık, gebelik başındaki beden kitle indeksi (BKİ) ile ilişkilidir. Bu bilgilere göre önerilen ağırlık kazanımları aşağıdaki gibidir;
Gebelik öncesi ağırlığı düşük olan kadınlar: 13-16,5 kg
Gebelik öncesi ağırlığı normla olan kadınlar: 10-14 kg
Gebelik öncesi ağırlığı normal olan kadınlar: 7,5-12,5 kg
Gebelik öncesi obez olan kadınlar: 6-10 kg
TRİMESTRLARA GÖRE BESLENME
İLK 3 AY (1. TRİMESTR)
Müjdeli haberin alındığı ilk 3 ay. Bu süreçte doktorun verdiği takviyeler kullanılmaya başlanır, bununla birlikte alkol, sigara tüketimi varsa bunlar bırakılmalıdır. İçilen bitki çaylarına ara verilmeldir.
Diğer bir tavsiye, siyah çay ve kahve tüketimini sınırlandırmak olacaktır.
İlk 3 aylık süreçte bebek henüz çok küçük olduğu için normalden fazla beslenilmesine gerek yoktur. Gebe kadının beslenmesi düzenlenmeli, yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir. Detox, kürler, düşük kalorili diyetler, tek yönlü beslenmeler asla yapılmamalıdır. Bu süreçte genelde mide bulantıları ve aşermeler meydana çıkar. Eğer gebe kadın sürekli kusuyorsa ve aşırı kilo kaybı ve sıvı kaybı varsa doktora gidilmelidir.
İKİNCİ 3 AY (2. TRİMESTR)
- Ayı başlangıcı ile birlikte bulantılar, aşermeler, kusmalar azalmaya başlar.
- ay itibariyle annenin iştahı da artmaya başlar, anne daha sağlıksız, tatlı, tuzlu, turşu, gibi gıdalar yemek isteyebilir. İlk 3 ayda iştahsızlık, kusmalar, halsizlik sonrası her şeyi yeme isteği oluşabilir. Bu sebeple 2. Trimestr döneminde çok dikkatli olunmalıdır. Bu süreçte dış çevreden gelen “sen iki canlısın, çok yemelisin” söylemine kanılmamalıdır.
- trimestr hem anne hem de bebeğin ihtiyaçlarının arttığı dönemdir. Ama asla sağlıksız gıdaların tüketiminin arttırılacağı bir dönem değil. Bu dönemde sağlıklı gıdaların tüketimi arttırılmalı, anne sık sık, az az beslenmelidir.
Örneğin; 3 ana + 3 ara şeklinde olabilir.
Artan iştahı kontrol edebilmek için dengeli öğünler yapılmalı.
Kahvaltıda yeterli protein ve karbonhidrat ve kaliteli yağ alınması gerekiyor. Diğer ana öğünlerde de yeterli protein alımına dikkat edilmeli ve ara öğünler asla ihmal edilmemeli. Ara öğünlerde . taze/ kuru meyve, çiğ kuruyemişler, süt, yoğurt, kefir gibi pratik gıdalar tercih edilebilir.
Tabi ki tüm dengeye rağmen annenin canı tatlı, pasta çekiyor olabilir. Aşırıya kaçmadan haftada 1-2 gün küçük porsiyon şeklinde tüketimler olabilir.
SON 3 AY (3. TRİMESTR)
Son 3 ay gebeliğin en zor zamanları olsa da aynı zamanda heyecanlı bekleyişin en yoğun olduğu zamanlardır. Son 3 ay kilo artışının da en fazla olduğu dönemdir. Bu konuda yeme davranışı daha çok kontrol altına alınmalı. Çünkü artan kilo hem doğumda hem de doğum sonrası anneyi zorlayacaktır. Bu sebeple ipin ucu bırakılmamalıdır. Son 3 aylık dönemde ekmek ve tatlı tüketimi abartılmamalı. Ve asla öğünler atlanmamalıdır. Son aylarda bebeğin baskılarının artması ile mide yanmaları da artar. Bunu meyve, galeta, leblebi, küçük bir parça peynir tüketilebilir.
GEBELİKTE EN ÇOK GÖRÜLEN ŞİKAYETLER
- Mide yanması ve hazımsılık
Mide yanması ve hazımsızlık gebelikte sık karşılaşılan rahatsızlıklardan biridir. Mide yanması ve hazımsızlık şikayeti olan gebeye aşırı yemek yemekten kaçınması, asit içerikli ve baharatlı gıdaları azaltması, yağlı kızartılmış yiyeceklerden kaçınması, kafeinli içecekleri azaltması, gaz yapıcı besinleri tüketmemesi, her gün en az 8 bardak sıvı alması, az ve sık aralıklarla beslenmesi, yatmadan hemen önce herhangi bir şey yememesi, yatarken semifowler pozisyonda ya da yastıkla uyuması yönünde önerilerde bulunulabilir.
- Bulantı – Kusma
Özellikle ebeliğin ilk 3 ayında bulantılar çok sık görülür. Bazı kişilerde 3 aydan sonra bulantı, kusmalar geçse de bazı gebelerde bu durum 9 ay sürebilir. Bulantıları aza indirmek için dikkat edilmesi gereken birkaç nokta var. Bunlar;
- Çok aç ya da çok tok olmamaya özen gösterilmeli, az az sık sık öğünler olmalı.
- Çok yağlı, çok salçalı, çok tuzlu ve çok baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalı.
- Yemeklerden önce ve aç karnına su, sıvı alımı olmamalı (yemeklerden önce ya da sonra en erken 30 dk önce sıvı alınmalı)
- Bulantı durumlarında ekmek, galeta, leblebi, yoğurt yanında ekmek, kraker tüketebilirsiniz.
- Özellikle sabahları bulantılar daha yoğun olur, sabah uyandıktan sonra yataktan aniden hızlıca kalkmayın.
- Konstipasyon (Kabızlık)
Gebelikte en sık karşılaşılan sorunlardan biri de konstipasyon. Gebelikle birlikte değişen hormonlar ve fiziksel değişimler ile birlikte konstipasyon durumu artmaktadır. Peki konstipasyonun önüne geçmek için ne yapılmalı?
- Öncelikle sıvı alımına dikkat edilmeli, günde 2,5-3 L su tüketilmeli.
- Geceden1 su bardağı suya 2 adet kuru kayısı konulmalı, sabah uyanır uyanmaz tüketilmeli (meyvesi ile birlikte).
- Eğer riskli bir gebelik değilse ve doktor onay verdiyse gün içinde hafif tempolu mini yürüyüşler yapılmalı.
- Gebelikte dikkat edilmesi gereken en önemli şeylerden biri de lifli gıdalar tüketmek. Gebelik süresince meyve, sebze, kuru baklagiller, tam tahıllı gıdaların tüketilmesine özen gösterilmeli.
- Gestasyonel Diyabet (gebelik diyabeti)
Gebeliğin 24-28. haftasında ortaya çıkan gebeliğin bitimi ile sonlanan bir durumdur fakat gelecek için risk faktörüdür. Bu sebeple kadınların 6 ayda bir rutin kan tahlillerini yaptırmasında fayda vardır. Gestasyonel diyabette göbek kordonu (plesanta) tarafından üretilen hormon, insülinin görev yapmasını engellediği için kan şekeri kontrol altına alınamaz. “Oral Glikoz Tolerans” (OGTT) denilen şeker yükleme testi ile tanı konabilir.
- Peki şeker yüklemesi yapılmalı mı?
Gebelikte diyabet tanısı konulmalı ve mutlaka kontrol edilmelidir. Kontrol altına alınmadığı takdirde hem anne hem de bebek için ciddi sorunlara neden olabilmektedir. Bu nedenle tanı konulması ve tedavi edilmesi için şeker yükleme testi yapılması gerekir.
Gestasyonel diyabetin ilk tedavi seçeneği diyettir. Diyetisyen eşliğinde gebeye uygulanan diyet programı ile tedavi edilebilir. Bunun yanında doktor onayı ile hafif derecede egzersiz yapılması da önerilir. Diyet ile tedavi yeterli gelmediği takdirde insülin kullanımı ile tedavi altına alınır.
Gestasyonel diyabet varsa;
Sebzeleri, tam tahılları, kuru baklagilleri ve posalı gıdalar tercih edilmeli. Margarin, doymuş yağlar yerine zeytinyağı tercih edilmeli, tam buğday ekmeği, yağsız yoğurt ve süt tüketilmeli.
GEBELİKTE TÜKETİLMEMESİ GEREKEN 10 BESİN!!
- Çiğ ya da az pişmiş yumurta
- Çiğ ya da az pişmiş et
- Şarküteri ürünleri
- Bitki çayları
- Pastörize edilmemiş, çiğ sütten yapılmış peynirler
- Kızartmalar
- Cipsler, fast food
- Günlük alınması gerekenden fazla kafein
- Sakatatlar, çiğ, kabuklu, ağır metal içeren dip balıkları
- Şekerli, hazır gıdalar
GEBELİKTE TÜKETİLMESİ GEREN 5 BESİN !!
- Yumurta
- Somon
- Tatlı patates
- Avokado
- Çiğ kuruyemişler (badem, ceviz, fındık)
Siz de fikrinizi belirtin